Monthly Archives

Kasım 2013

Diyet Listeleri

Hızlı Yağ Yaktıran Özel Diyet Listesi

10 Kasım 2013

Sevgili bayanlar baylar, fazla kilolarınızdan kurtulmak mı istiyorsunuz. Hızlı yağ yaktıran özel diyet listesikendinizi yenilemek ve önemsediğinizi sizlere hissettirmek için özel diyet programı sunuyorum. Önceliğimiz sizleri mutlaka harekete teşvik etmek,  bu yeri gelir bir ev temizliği de olur, bir market alışverişi de siz yeter ki fazla kilolarınızdan kurtulmak isteyin ve bunda kararlı olun… Önceliğimiz dediğim gibi hareketli olmanız buna iş hayatınız elverişli değil ise, evinizde de imkânlar dâhil de gereken hareketleri yaprak işe başlamanız. Sabahları sıkı bir kahvaltı ile başlamak günün en önemli ve atlanılmaması gereken öğünü çünkü bütün gün o yediklerinizi yakacaksınız zaten güne zinde başlamak için şart, bir iki saat sonra ılık bir süt  ya da 1 adet elma yemelisiniz ki;  birden bire öğle yemeğine oturup tabağınızı bitirene kadar yiyeceğinizi ve aç olduğunuzu düşünmemeniz gerek.

 5 günde hızlı yağ yaktıran özel diyet listesi;

1.GÜN

Sabah:  1 dilim kepek ekmeği, yağsız beyaz peynir, zeytin,  domates ve salata

Öğle:  1 tabak az yağlı pişmiş sebze yemeği

Akşam: 1 biftek zeytinyağlı ve limonlu yeşil salata

2.GÜN 

Sabah: Yeşil çay, 2 dilim kepek ekmeği, beyaz peynir, zeytin, salata

Öğle: Pırasa, yoğurt ve yağsız tuzsuz salata

Akşam: 1 biftek ızgara da ve yeşil salata

3.GÜN:

 Sabah: 1 adet simit, krem peynir, domates, salata

Öğle: 1 tabak kuru fasulye, yoğurt, 1 dilim kepek ekmeği

Akşam:  haşlama tavukgöğsü, ayran, 2 dilim kepek ekmeği

4.GÜN:

Sabah: limonlu su sadece

Öğle: çorba, et sote salata 1 dilim kepek ekmeği

Akşam: ızgara balık salata

5.GÜN

Sabah:  krem peynir, domates salata 1 dilim kepek ekmeği

Öğle: mantar haşlama 1 kâse yoğurt 1 dilim kepek ekmeği

Akşam: jambonlu zeytinli peynirli 1 Kâse salata

diyet-zayiflama-12

Bir önceki yazımız olan Hamilelikte Diyet Listesi – Hamileyken Diyet Yapılır mı ? başlıklı makalemizde hamilelikte diyet, hamilelikte diyet listesi ve hamilelikte diyet olur mu hakkında bilgiler verilmektedir.

Diyet Listeleri

“Bursit” Diyeti İle Hızlıca Kilo Verin – Yepyeni Diyet Listesi

10 Kasım 2013

Bursit diyeti birçok kişi tarafından uygulanmaktadır. Bu diyetin en önemli yanı ise eklemlerin içinde bulunan küçük su dolu torbaların iltihap tutması ve buralara uygulanacak olan diyetler ile buraların dağıtılması amaçlanmaktadır. Özellikle birçok fast food gıdalarına dikkat etmeniz gerekir. bu diyette bunlardan mutlaka uzak durmanız gerekecektir. Bursit acısını dindirebilmek için uygulanan diyetlerde kesinlikle fast food uygulaması bulunmamaktadır. Aynı zamanda şeker, sodyum ve yağlardan da uzak durmak gerekir. yoğun aktiviteler sayesinde bu acıdan kurtulmanız mümkün olduğu gibi diyet yaparak da bu acıdan uzak durabilirsiniz.

İlk gün

Sabah- mutlaka yulaf ezmesi kullanmanızı tavsiye ediyoruz, bu ürün Bursit ağrılarını önleyici bir etki yapmaktadır. Bunun yanında yeşil yapraklı sebzeler kahvaltıda tüketilmelidir.

Öğle- kereviz yemeği pişirilerek tüketilmelidir. Bu da yine bu ağrıyı azaltan bir etkidir.

Akşam yemeğinde, havuç salatası ile birlikte birkaç tane avokado tüketilebilir.

İkinci gün

Sabah- havuç ve yeşillikten oluşan bir karma salata, yanına bir iki dilim ekmek ve yeşil zeytin, çay

Öğle- nişastalı olan ürünlerden uzak durularak, magnezyum zengini olan besinler tüketilmelidir. Bunlara örnek olarak kereviz tüketilmelidir.

Akşam- haşlama sebzelerden oluşan karma bir salata

Üçüncü gün

Sabah kahvaltısında iki bardak havuç suyu tüketilmelidir. Dulavrat otunu aktarlardan satın alarak bunları demleyerek içebilirsiniz. Zeytin, peynir ve yumurtayı da kahvaltınızda kullanabilirsiniz.

Öğle- havuç salatası ile kerevizi aynı sofrada tüketmelisiniz, bir kase yoğurt

Akşam- haşlanmış tavuk ile yanına kereviz salatası bursit diyetinin önemli kalemlerinden biridir.

 

Bursit diyetinde dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, gün içinde mutlaka havuç tüketimi yapılmalıdır. Bunun gibi magnezyum açısından zengin olan tüm ürünler bursit acısın azaltıcı etki yaratmaktadır. Listenin devamında da yine aynı şekilde hafta boyunca periyodik olarak tekrar edilmelidir.

diyet-zayiflama-15

Bir önceki yazımız olan Hızlı Yağ Yaktıran Özel Diyet Listesi başlıklı makalemizde hizli yağ yakan besinler, hızlı yağ yakan bitkiler ve hızlı yağ yakan çaylar hakkında bilgiler verilmektedir.

Diyet Listeleri

Yaşı Küçük Çocuklar İçin Diyet Listesi

10 Kasım 2013

Gelişme çağındaki çocukların diyet yapması önerilmemekle birlikte doğru bir beslenme programı uygulamak ileriki yaşlarda kilo derdini ortadan kaldıracaktır. Bu konuda uzmanların tavsiyelerine göre protein yönünden zengin besinlerin sıkça tüketilmesi akıllıca bir tercih olacaktır. Ayrıca aşırı tatlı tüketiminin de önüne geçilmesi yaşı küçük çocuklar için diyet listesi adına en önemli kurallarından biridir. Özellikle ergenlik döneminde kız çocuklarının ve erkek çocuklarının bedeninde ve ruhsal durumlarında meydana gelen doğal değişimler yetişkin bedenine geçişi zorlaştırarak az bir kilonun bile takıntı sebebi haline gelmesine yol açabilir. Ancak bedenin kiloyu en yüksek tolere edebildiği bir dönem olan ergenlikte alınan kiloların verilmesi doğru beslenme kurallarına uyarak oldukça kolaydır. Ergenlik dönemine henüz girmemiş ama yaşı yedi ile on iki arasına gelen çocuklarda henüz ergenliğin verdiği huzursuzluk, değişim ve hüzün görülmediği için bu dönemdeki küçük çocuklara gelişme ve büyüme adına doğru gıdanın verilmesi gerekiyor. Adına tam olarak diyet denilemese de bu dönemdeki çocukların beslenme programlarında nelerin yer alması gerektiğine bir göz atalım.

7-12 yaş arası çocuklar için uygun günlük beslenme programı

Uyanınca: 1 porsiyon meyve ile birlikte 1 bardak oda sıcaklığında su içilmesi tavsiye ediliyor.

Kahvaltı: 1 yumurta, 2 dilim ekmek, 1 bardak süt ve yaklaşık on beş dakika kadar sonra bir kaşık reçel ya da bal

Öğle: 2 dilim ekmek, 1 porsiyon et yemeği, 1 porsiyon salata ve 1 porsiyon börek

İkindi: 2 porsiyon meyve

Akşam: 1 porsiyon baklagil yemeği, 1 porsiyon makarna ya da pilav, 1 porsiyon salata ve 1 kap yoğurt

Gece: 1 bardak süt

Ayrıca tüm yetişkinler için geçerli olan bol su içme kuralının bu çocuklar için de geçerli olduğunu hatırlatalım.

diyet-zayiflama-36

Bir önceki yazımız olan “Bursit” Diyeti İle Hızlıca Kilo Verin – Yepyeni Diyet Listesi başlıklı makalemizde bursit belirtileri, bursit bitkisel tedavi ve bursit hastalığı hakkında bilgiler verilmektedir.

Güzellik

Karbonhidrat Diyeti İle Profesyonelce Kilo Verin

10 Kasım 2013

Karbonhidrat vücudumuzun alması gereken önemli besin maddelerinden biridir. Ancak bu besin maddelerinde kesin olarak bilinen durum ise fazla alındığı zaman direk olarak kiloya dönüşmesidir. Bunun için uygulanacak olan karbonhidrat diyet listesi ile birlikte, diyetimizde kesinlikle buna dair besinler kullanılmayacaktır. Hızlı kilo vermek isteyenlerin ekmeği bırakma çabaları aslında bir gerçektir. Bu gerçek doğrultusunda kişilerin mutlaka kilo vererek zayıflamaları mümkün olacaktır. Karbonhidrat diyet listesinde ağırlıklı olarak sebze, süt ürünleri ve et ürünleri bulunmalıdır.

İlk gün

Sabah- şekersiz bir Fincan çay, tereyağı sadece iki kaşık, 1 tane tost ancak yağsız, bir bardak meyve suyu ancak doğal

Öğle, ızgara köfte, yanına karışık sebzelerden oluşan salata, bir tane de elma

Akşam- haşlama karides ile birlikte yanına istediğiniz miktarda içecek

İkinci gün

 

Sabah- çay veya kahve, yanına çok pişirilmemiş bir tane haşlanmış yumurta, tereyağı ile oluşan bir tane tost

Öğle- mutlaka ızgara balık tercih edilmelidir. Yanına ise salata

Akşam- ızgara et ve yanına çilek şanti tatlı olarak tercih edilebilir

 

Üçüncü gün

 

Sabah sadece bir miktar çay, yarım bardak portakal suyu ancak taze sıkılmış olmalıdır. Bir tane domatesli yumurta

Öğle, sebzeli olarak hazırlanmış kuşbaşı yemeği, yanına yoğurt

Akşam- et sote ancak yağsız, yanına yoğurt

 

Dördüncü gün

 

Sabah- şekersiz kahve ile birlikte, katı olarak hazırlanmış yumurta, yeşil zeytin ancak 20 tane yenmelidir.

 

Öğle- isteğe göre döner veya ızgara tavuk, yanına yağsız bir yoğurt

Akşam- levrek tava, marul salatası

 

Diyetin diğer günlerinde de yine ayın uygulamayı gerçekleştirmeniz mümkündür. Devamlı olarak ilerlediğiniz zaman karbonhidrata gerek kalmadan zayıflayacaksınız. İstediğiniz zaman diyetin her noktasına eksikliğini hissettiğinizde birkaç dilim ekmek serpiştirebilirsiniz. Diyetiniz için bol su içmeyi de ihmal etmeyin.

diyet-zayiflama-25

Bir önceki yazımız olan Yaşı Küçük Çocuklar İçin Diyet Listesi başlıklı makalemizde 18 yaşından küçükler için diyet, küçükler için diyet listesi ve küçükler için diyet programı hakkında bilgiler verilmektedir.

Güzellik

Selülit Eritmek İçin Diyet Listesi – Zayıflama Formülü

10 Kasım 2013

Selülitler insan sağlığının en çok zor durumda kaldığı noktadır. Hem görüntü hem de sağlık açısından oldukça zararlı olan selülitler hanımların yaz aylarında en fazla dert ettiği durumlardır. Bunlardan kurtulmanın yolu ise kesinlikle diyet listeleri uygulamak ve belirli besinlerden uzak durmaktır. Belirli besinlerin tüketilmesi sayesinde ise kesinlikle diyetlerin sonuç verildiği görülmektedir.

İlk gün

Sabah- 2 dilim ananas, 2 dilim yağsız peynir,

Kahvaltıdan hemen sonra da 3 tane ceviz tüketilmelidir.

Öğle, bir dilim kızarmış tahıllı ekmek, anti selülit salatası ( roka, marul, maydanoz )

Akşam- ızgara yağsız tavuk göğsü yanına da anti selülit salatası

İkinci gün

Sabah- 2 dilim ananasın yanında birkaç dilim greyfurt tüketilmelidir. Yanına yağsız peynir

Öğle- bir boy çorba kasesi dolusu yoğurt, semiz otlu salata, yanına da közlenmiş biber

Akşam, közlenmiş olan sebzelerden oluşan bir salata

Üçüncü gün

Sabah- kahvaltı esnasında mutlaka ceviz, greyfurt ve ananas tüketilmelidir. Bunların yanında birkaç dilim kepek ekmek, yumurta ve yeşillik

Öğle yemeğinde, yağsız ızgara köfte, yanına ızgara kabak,

Akşam yemeğinde, ızgara da pişirilmiş sebze salatası yanına semiz otu doğraması

Dördüncü gün

Sabah- kahvaltı da tüketilmesi gereken önemli selülit eritici maddelerden biride bademdir. Badem cevaz ve ananas her gün düzenli olarak tüketilmelidir.

Öğle- bir kase dolusu selülit karşıtı salata, içine kekik, biberiye, limon ve sarımsak konulmalıdır.

Akşam- karışık salata ancak özel soslardan hazırlanmalıdır. Salatanın içinde kekik ile birlikte mutlaka biberiye de konulmadadır.

 

Selülitlerinize karşı uygulanacak olan diyetlerden biri olan bu diyet ile birlikte kesin bir sonuç almanız sağlanacaktır. Salata sosunu hazırlayarak ilerleyen süreçlerde kendiniz de yeni oluşumlar ortaya çıkarabilirsiniz. Bunda kendi damak zevkiniz de ön planda olacaktır.

diyet-zayiflama-30

Bir önceki yazımız olan Karbonhidrat Diyeti İle Profesyonelce Kilo Verin başlıklı makalemizde karbonhidrat diyeti, karbonhidrat diyeti body ve karbonhidrat diyeti ebru akın hakkında bilgiler verilmektedir.

Güzellik

Aç Kalmadan Diyet Yapmak Mümkün mü ?

10 Kasım 2013

AÇ KALMADAN DİYET YAPMAK MÜMKÜN MÜDÜR?

Pek çok insan kilo sorunu yaşamaktadır. Çoğu zaman farkında olmadan çok fazla kilo almakta ve geri verememektedir. Bu nedenle de çeşitli yollar aramaktadırlar. Bu yöntemlerden en önemlisi de diyet yapmaktır. Her ihtiyaca göre aç kalmadan diyet yapmak mümkündür. İster bölgesel ister genel bir diyet olsun her konuda farklı bir diyet listesi bulunmaktadır. Diyetler ile kilo vermek sağlanırken bunun yanında yeni ve düzgün beslenme şekilleri de geliştirilebilmektedir. Diyet yapmaya karar veren insanlar öncelikle kendilerine uygun bir diyet programı seçmelilerdir. Ve diyet programının dışına çıkmadan disiplinli bir şekilde diyeti sonlandırabilmektedirler. Diyet programı sık öğünlerden oluşmalıdır. Böylece aç kalmadan kilo verilebilecektir.

Bunun dışında aç kalmadan diyet yapmanın mümkün olması için seçilen bir başka yolda kilo vermeye yardımcı çayların içilmesidir. Bu çaylar, vücuttaki ödemi atmakta ve kilo verdirmeyi hızlandırmaktadır. Aynı zamanda bu çaylar açlık hissini de azaltmaktadır. Bunun haricinde kilo verilebilmesi için yapılabilecek bir diğer yöntem de egzersizlerin yapılmasıdır. Bu egzersizler ile hareket edilmekte ve yağ yakımı sağlanmaktadır. Bu sayede de hızlı bir biçimde kilo verilmesi sağlanmaktadır. Bu egzersizler de diyet programları ile beraber de uygulanabilmekte ve çok faydalı olmaktadır. Bunun dışında kilo vermek için zayıflama bantları ya da zayıflama kemerleri kullanarak da yağ yakımı sağlanabilmektedir.

Görüldüğü gibi aç kalmadan diyet yapmanın mümkün olması için pek çok yöntem bulunmaktadır. Bu yöntemlerden herhangi biri ya da birkaçı yapılarak zayıflamak ve forma girmek mümkün olmaktadır. Bu da yeni bir görünüm ve zinde bir duruş sağlamaktadır. Daha doğru ve düzgün bir beslenme ve yaşam alışkanlığı geliştirilerek daha sağlıklı olma imkanı da bulunur. Fazla kilolardan kurtulmak, bağışıklık sistemini geliştirmekte ve hastalıklara karşı korunmayı sağlamaktadır. Bu yüzden fazla kilolardan kurtulmak için kilo vermek gerekmektedir.

diyet-zayiflama-kiloverme7

 

Bir önceki makalemiz olan Selülit Eritmek İçin Diyet Listesi – Zayıflama Formülü konusunu da göz atmak isteyebilirsiniz.

Güzellik

Şok Market 22 Ocak Kataloğu

10 Kasım 2013

22 Ocak 2014 tarihli Şok market indirim kataloğu yayımlandı. Bizde daha 22 ocak ürünleri gelmeden önce size bu ürünleri tanıtmak istedik böylece ürünlere hem indirimli sahip olabileceksiniz hem de ürünler hakkında bilgi sahibi olacaksınız. 22 Ocak 2014 çarşamba günü Şok marketlerine gelecek olan ürünler bu kataloğumuzda yayımlanmıştır. Ürünlere gelmek gerekirse;

Mypad PK 2928 – 149 Lira

SİNBO – SFH 3317 Eletrikli Isıtıcı – 29.90 Lira

PowerX 2600 Mah Taşınabilir Yedek Şarj Cihazı – 29.90 lira

 

Bir önceki makalemiz olan Aç Kalmadan Diyet Yapmak Mümkün mü ? konumuzu da göz atabilirsiniz.

Güzellik

Ender Saraç 10 Günlük Diyet Listesi

10 Kasım 2013

Ender Saraç tarafından hazırlanan bu diyet listesine ek olarak yapmanız gereken, sabah uyandığınız zaman ilk olarak limonlu su içmeniz olacaktır. Daha sonrasında ise gün içinde ara öğün olarak mutlaka ben az  7 tane kavrulmuş badem tüketmeniz yerinde olacaktır.

  1. Gün

Sabah: 3 tatlı kaşığı müsli, 2 yemek kaşığı yulaf, keçi sütü,

Öğle: bir tane elma, üç tane ceviz içi

Akşam: ızgara hindi, yeşil salata, közlenmiş biber

  1. Gün

Sabah: müsli, yulaf ezmesi, meyve salatası

Öğle: ızgara balık fileto, limonlu ve sarımsaklı semiz otu salatası

Akşam: mevsime uygun salata, ve kavrulmuş badem

  1. Gün

Sabah: az yağlı keçi sütü, bir tutam nane, çok az beyaz peynir

Öğle: balık ızgara veya dana eti, yanında bol limonlu bir yeşil salata

Akşam: bir kase sebze çorbası, yoğurt ve salata

  1. Gün

Sabah: bir dilim az yağlı dil peyniri, 4 adet yeşil zeytin, beş adet çeri domates

Öğle: kırmızı et ancak 150 gram, salata ve yoğurt

Akşam: az yağlı ve susuz kuru fasulye, bulgur plavı

  1. Gün

Sabah: 2 dilim ekmek, bir dilim beyaz peynir, roka salatası, kaysı

Öğle: tavuk sote az yağlı, bulgur pilavı, yoğurt

Akşam: bir dilim ekmek, bol yeşil lor peynirli salata

  1. Gün:

Sabah: bir dilim ekmek, roka, tere ve nane, beş tane zeytin bir fincan çay

Öğle: bir dilim ekmek, bir kase yoğurt ve keten tohumu

Akşam: defne yaprağına hazırlanmış balık, roka salatası, su

  1. Gün

Sabah: müsli, yulaf, ve keten tohumu karışımı keçi sütü

Öğle: mevsim meyvelerinden oluşan salata

Akşam: kabak yemeği, dere otlu salata, yoğurt

Ender Saraç tarafından tavsiye edilen  bu listenin kalan üç gün içinde aynı şeklide takibini yapılması gerekmektedir.

diyet-zayiflama-kiloverme21

Bir önceki yazımız olan Şok Market 22 Ocak Kataloğu başlıklı makalemizde 1 ocak 2014 şok market aktüel ürünleri, 1 ocak 2014 şok market en yakın nerede ve 1 ocak 2014 şok market fırsatları hakkında bilgiler verilmektedir.

Sağlıklı Yaşam

Elektronik sigara yararlı mı zararlı mı?

10 Kasım 2013

Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Tıp Fakültesi, sigarayı bırakmak isteyenler arasında son zamanlarda kullanımı yaygınlaşan elektronik sigara konusunda araştırma başlattı.

Elektronik sigaranın yararlarını ve zararlarını ortaya koymak için bir araya gelen Nöroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Emel Köseoğlu ve Biyofizik Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Bilgen ile Anestezi ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Fatih Uğur klinik ve deneysel araştırmalara başladı.

Doç. Dr. Fatih Uğur, yaptığı açıklamada, elektronik sigarada tütünün yanmasıyla oluşan, kanın oksijen taşıma kapasitesini bozan karbonmonoksit ve kanserojen olan tarın bulunmadığını söyledi.

Bugüne kadar yapılan anket çalışmalarında elektronik sigaranın yüzde 30 ile yüzde 80 arasında normal sigarayı bırakmaya, yüzde 70 ile yüzde 90 arasında da sigarayı azatmaya yardımcı olduğunun bildirildiğini ifade eden Uğur, elektronik sigaraya bağımlılığın ise normal sigaraya göre yüzde 25 ile 60 arasında olduğunu kaydetti.

Uğur, elektronik sigara kullanırken en sık boğazda rahatsızlık ve ağızda kuruluk gibi şikayetler ortaya çıktığını belirterek, bunları kullanıcıların en fazla dörtte birinin söylediğini, ayrıca her kullanımda oluşmadığının ve şiddetli düzeyde olmadığının ifade edildiğini anlattı.

Prof. Dr. Emel Köseoğlu ise 2003 yılında patent almış yeni bir ürün olan elektronik sigara üzerinde yapılmış bilimsel araştırma sayısının az olduğunu belirtti.

Mevcut çalışmaların da az sayıda kişi üzerinde gerçekleştirildiğine dikkati çeken Köseeoğlu, şöyle devam etti:

“Çalışmalarda içimde görülen rahatsızlıkların zaman içerisinde azaldığı belirlenmiştir. Ayrıca elektronik sigara içimiyle vücuda alınan nikotinin normal sigaradakine göre oldukça az miktarda olduğu bulunmuştur. Sigara içmemekle oluşan endişe, depresyon, açlık, düşük konsantrasyon gibi yoksunluk belirtilerini normal sigara kadar olmasa da giderdiği belirlenmiştir. Bu şekilde normal sigara içme isteğini azalttığı ortaya konmuştur.”

“Toksik madde daha az”

Köseoğlu, normal sigarada 4 binin üzerinde kimyasal bulunduğuna dikkati çekerek, bunların 43’ünün kanserojen ve 400’ünün ise toksik olduğunu anlattı:

Elektronik sigaranın kartuş sıvısında ise toksik madde olmadığını ya da eser miktarda bulunduğunu belirten Köseoğlu, şöyle konuştu:

“Fakat kartuş sıvısının ısınması ile oluşan buharda eser veya az miktarda toksik madde varlığı saptanmıştır. Bu toksik maddeler normal sigaraya göre 9 ile 450 kez daha az olarak bulunmuştur. Yine elektronik sigara buharında çok ince partiküller saptanmıştır. Bunların sağlık üzerine etkileri net değildir. Ayrıca ısıtıcı ünite ile kartuşun birlikte imal edildiği kartomizer denilen bir bölüm içeren elektronik sigaraların, sıvısında ve oluşan buharında az oranda, çok küçük partiküller şeklinde metal parçacıkları gözlenmiştir. Bu metal parçacıklarının solunum sistemi hastalıklarına yol açma riski vardır.

Yapılan çalışmalarda ek olarak, kullanılan elektronik sigaranın tipi ve markası ile birlikte toksik ajanların miktarında değişiklik olabileceği gözlenmiştir. Ayrıca, elektronik sigara içilmesi ile normal sigara içiminde olduğu gibi kısa dönemde solunum yolu direncinde artma olduğu saptanmıştır. Pasif içicilik yönünden yapılan çalışmalarda ise normal sigara içiciliğinde ciddi oranda pasif içicilik varken e- sigara ile bunun eser oranda olduğu saptanmıştır. Ayrıca e-sigara içilmesi ile vücuda alınan nikotin miktarı normal sigaraya göre çok azdır. Bununla bağlantılı olarak e-sigarada görülen bağımlılık normal sigaradakinden daha azdır.”

“Deneysel çalışma yapılmamış”

Konu yeni olmasından dolayı bilgi eksikliği olduğunu ve bu nedenle de objektif olarak irdelenmesi için daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulduğunu vurgulayan Köseoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Elektronik sigara ile ilgili literatürde yapılan çalışmalar kısa dönemde etkileri değerlendiren çalışmalar. Ayrıca az sayıda kişi üzerinde gerçekleştirilmişler. Uzun süreli çalışmalarla uzun dönemdeki etkiler değerlendirilebilir. Yine daha fazla kişi ile çalışmalar yapılabilir. Solunum sistemi, kalp ve damarlar ile kan hücreleri üzerine etkileri daha ayrıntılı incelenebilir. Bu konularda deneysel çalışmalar gerçekleştirilebilir. İçilen buhardaki partiküller ve sağlık üzerine etkileri konusunda çalışılabilir. Pasif içicilikle ilgili çalışmalar yapılabilir. Kişilerin hafıza ve dikkat gibi beyin aktiviteleri üzerine ve psikiyatrik durumları üzerine yaptığı etkiler incelenebilir. Bağımlılık ile ilgili çalışmalar yapılabilir. Diğer normal sigarayı bırakma yöntemleri ile karşılaştırılabilir. E-sigaranın normal sigaraya olan bağımlılığı azaltmak için kullanabileceği yollar, teknikler belirlenip geliştirilebilir. Daha sağlıklı ve normal sigarayı bırakmada daha etkili olabilmesi için değerlendirmeler ve çalışmalar yapılabilir.”

Prof. Dr. Mehmet Bilgen de elektronik sigara hakkında deneysel çalışma yapılmadığına dikkati çekerek, “Erciyes Üniversitesinde elektronik sigara üzerinde birtakım klinik ve deneysel çalışmalar başlattık. Bu konuda bilgi almak isteyenler, ilgili araştırmacılar ve çalışmalarımıza iştirak etmek isteyen kişilerle temasa geçmekten memnuniyet duyarız” diye konuştu.

Peki Sistem Nasıl Çalışıyor?

Cihazı kullanmaya başlayım içine hava çektiğiniz zaman hava sensörü hemen aktif olarak çalışır ve entegre devreyi bildirim gönderir.Entegre devre akım sistemini açarak  bulaştırıcı kısmana akım vererek buharlaştırma olayının başmasını tetikler Bu kısımda bulunan tugsten – wolfram teli derhal ısınır ve temas halindeki alkaloit sıvısını buharlaştırır. Oluşan soğuk buhar, çekilmekte olan hava ile birleşir.

Hem kullanıcılar tarafından yapılan anketler sonucu olumlu etilerinin çok fazla olması ve güvenilir olmasıyla elektronik sigara bir çok insanın sigarayı bırakmasında en önemli etkilerden birini sağlamıştır.

Bir sigara 4 binden fazla kimyasal madde içermektedir ve bu maddelerin arasında en yoğun kanserojen  üreten maddeler bulunmaktadır.Kullanıcılar arasında yapılan anketlere göre elektronik sigara en yüksek derecede sigara tiriyakilerinde bile ürettiği buhara dönüştürdüğü sıvıya dilerseniz az bir miktarda nikotin ekleyebiliyorsunuz.Böylece hem sigarayı bırakmış oluyor hemde sigara aradığınız duyguyu bulabiliyorsunuz.

Elektronik sigara fiyatları

39.00TL dan başlayıp 699.00TL fiyat aralığında satılmaktadır!

Bileşenleri

Sıvı, sıvı buharlaşan bir “atomizer”, ve bir pil için bir ağızlık ve bir rezervuar görevi gören bir plastik kartuş: Elektronik sigara üç temel bileşenleri içerir.

Bir önceki yazımız olan Grip Salgını Var mı ? başlıklı makalemizde a(h3n2) tipi virüs, aş ve beslenme hakkında bilgiler verilmektedir.

Sağlıklı Yaşam

İlaçla birlikte alınan besinlere dikkat

10 Kasım 2013

İlaçla birlikte alınan besinlerin, ilaçların etkisini azaltıcı veya artırıcı etkileri bulunabiliyor. İlaçtan fayda beklerken hatalı beslenme sonucu ciddi yan etkilerle karşı karşıya kalınabiliyor.

Çok dikkat edilmesi gereken bu durum, ilaç kullanımı kesildikten sonra birkaç hatta bile sürebiliyor. Başlıca dikkat edilmesi gereken durumlar şu şekilde sıralanıyor:

C Vitamini

C vitamini demir emilimini kolaylaştırıyor. Ancak C vitamini ile kalsiyumca zengin süt ve süt ürünlerinin alınması, C vitamini emilimini bozucu etkisi yapıyor.

Potasyum tutucu bazı tansiyon ilaçları ile idrar sökücü ilaç kullanan hastaların; patates, muz, kayısı, portakal suyu gibi potasyumdan zengin gıdaların hatalı kullanması ölümcül kalp aritmilerinin görülmesine neden olabiliyor.

Greyfurt suyu

Günde 1 litre ve üzerinde greyfurt suyunun tüketilmesi, özellikle ‘statin’ grubu bazı kolesterol ilaçlarının bağırsakta parçalanmasını geciktirerek kan seviyelerini yavaşlamaya da yol açabiliyor.

Kafein

Kahve, çay, kola ve enerji içecekleri; bazı soğuk algınlığı ilaçlarıyla beraber alındığında sinirlilik, uykusuzluk, çarpıntı, kalp ritim bozukluğu, tansiyon yüksekliği, kabızlık ve idrar miktarında artışın görülmesine neden olabiliyor.

Süt ve süt ürünleri

‘Florokinolon ve tetrasiklin’ grubu veya ‘sefuroksim’ içeren antibiyotükler, ‘bifosfonat’ grubundaki kemik erimesi ilaçları ve ‘metotreksat’lı romatizma ilaçlarının; kalsiyum içeren gıdaların 2 saat önce veya 6 saat sonra alınması gerekiyor.

 

Bir önceki yazımız olan Elektronik sigara yararlı mı zararlı mı? başlıklı makalemizde atomizer, bağımlılık ve duman hakkında bilgiler verilmektedir.

Sağlıklı Yaşam

Güzel bir gülüş için…

10 Kasım 2013

Güzel bir gülümseme her yaşta önemlidir! Ağız ve diş sağlığının temellerini öğrenmek için ise hiçbir zaman geç değil.

İşte dikkat etmeniz gerekenler:

* Her gün beş dakikanızı ağız bakımına ayırın. Önce dişlerinizi fırçalayın, ardından diş ipi kullanın ve bakteri plağına karşı etkili bir sıvı ağız bakım ürünü ile ağzınızı çalkalayın.

* Dişlere faydalı yiyecekler tüketin. Elma, armut, kereviz, havuç, karnabahar, çilek gibi meyve ve sebzelerin içeriğindeki doğal liflerin tükürükle birleşmesi, diş temizliğine yardımcı olur.

* Asitli ve şekerli gıdalar dişlerin çürüme sürecini başlatır. Bunları yedikten sonra etkin bir ağız temizliği yapın.

* Sık sıvı alımı ağzınızı nemli tutar. Özellikle sigara içenlerin, sigaranın tükürük akışını azaltması ve ağız kuruluğuna sebep olması nedeniyle bol sıvı alması gerekir.

* Gece yatmadan önce ağız bakımını ihmal etmeyin. Ağızda kalan bakteriler gece boyunca hızla üremeye devam eder. Bu nedenle yatmadan önce sağlıklı ağız bakımı için önerilen üç adımı (ilk madde) uygulayın.

* Doğru fırçayı seçin. Dişleri fırçalamayı bilmek kadar fırça seçimi de önemlidir. Diş hekimlerinin çoğu düz küçük başlı ve yumuşak diş fırçalarının, plakları temizlediği için en iyi seçim olduğu konusunda hemfikir. Belli aralıklarla diş fırçanızı değiştirin.

* Her altı ayda bir diş hekimine kontrole gidin.

* Diş etleriniz kanıyorsa fırçalamaya ara vermeyin. Diş eti hastalığınızın ilk aşaması olabilir ve doğru ağız bakımı ile diş eti hastalığını önleyebilirsiniz. Ancak iki haftadan uzun süredir kanıyorsa, mutlaka bir diş hekimine görün.

* Sadece diş fırçalamak ve diş ipi kullanmak ağız bakımını tamamlamaz. Ne kadar iyi fırçalarsanız fırçalayın, ulaşamadığınız yerlerde kalan bakteriler ağzınıza yeniden yayılır. Bakteri plağına karşı etkili bir sıvı ağız bakım ürünü ile ağzınızı çalkalayarak bakterilerin hızla yayılmasını engelleyebilirsiniz.

Ağız ve diş bakımı nasıl olmalı? tıklayın !

 

Bir önceki yazımız olan İlaçla birlikte alınan besinlere dikkat başlıklı makalemizde besin, beslenme ve bifosfonat hakkında bilgiler verilmektedir.

Sağlıklı Yaşam

Zencefilli, narlı formüllerle gribe meydan okuyun

10 Kasım 2013

Uzman Dr. Elif Güveloğlu, hem bağışıklığı artıran hem de hastalıkları kolay geçirmeye yarayan formülleri Ceyda Erenoğlu’na anlattı. İşte o formüller:

Taze zencefil ve meyve

Malzemeler:

Yarım kibrit kutusu kadar çiğ zencefil

Yarım nar (dış kabuğu soyulmuş, iç zarları ile birlikte)

1 elma

1 kivi

1 mandalina veya portakal (kabuklu)

Hazırlanışı

Tüm malzemeyi kabuklarıyla birlikte katı meyve sıkacağından geçirin. Çocuklara verilecekse yarısını ballı su ile karıştırın.

Zencefil çayı

Malzemeler:

1 kibrit kutusu taze zencefil (ince ince dilimlenmiş)

1 avuç kurutulmuş ıhlamur çiçeği

1-2 kabuk tarçın

8 – 10 karanfil tanesi

Hazırlanışı

Porselen bir demliğe tüm malzemeyi koyun ve üzerine kaynar su boşaltarak alttaki çaydanlığın buharı ile en az 20-25 dakika siyah çay demler gibi demleyin.

Zencefilli-ballı limonata

Malzemeler:

5 adet kalın kabuklu ve kabuğu işlem görmemiş doğal limon

Yarım demet taze nane

1 kibrit kutusu taze zencefil

İyi kalite doğal bir süzme bal (arzu edilen miktarda)

Hazırlanışı

İlk olarak bir cam kabın içine limonata için gerekli olacak kadar içme suyu koyun ve bu suyun içine, rendenin en ince tarafı ile hem limon kabuklarını hem de taze zencefili rendeleyin. Sonra mikserde iyice incelttiğiniz nane yapraklarını da suya atın ve yarım saat bekletin. Ardından suyu süzüp arzu edilen miktarda bal ile tatlandırın. Eğer bala alerjiniz var veya balın kalitesinden emin değilseniz şeker ekleyin.

Nar kabuğu çayı

Malzemeler:

İnce doğranmış bir adet taze nar kabuğu

Hazırlanışı

Doğranmış nar kabuklarını porselen demliğe koyun ve üzerine yarım litre kaynar su boca ettikten sonra 10-15 dakika demleyin. Günde 2 su bardağına kadar içebilirsiniz. Tadı acı olsa da etkili bir mikrop öldürücüdür. 5 yaşından itibaren çocuklara da verebilir, acı gelirse kaynar su ekleyebilirsiniz.

Kuşburnu çayı

Malzemeler:

1 avuç kuşburnu

Yarım litre içme suyu

Hazırlanışı

Kuşburnu demleme süresi uzun bir çay olarak biliniyor. Kuşburnu meyvelerini kestane dilimleri gibi bıçakla tek tek ikiye ayırın. Ardından porselen bir kaba koyup üzerine soğuk içme suyu ilave edin ve kaynayan bir çaydanlığın üzerine oturtun. Yarım saat kadar bu şekilde demlenmeye bırakın. Kaynar su kuşburnu meyveleri ile doğrudan temas etmediği için bu yöntemle kuşburnundaki C vitamininden ve diğer antioksidanlardan daha fazla yararlanırsınız.

 

Bir önceki yazımız olan Güzel bir gülüş için… başlıklı makalemizde ağız, ağız bakımı ve aşk hakkında bilgiler verilmektedir.

Sağlıklı Yaşam

Doktorlar da hastalarına bu formülü öneriyor…

10 Kasım 2013

Özellikle Rus doktorların tavsiye ettiği kalp ve damar hastalıkları reçetesi mucizevi sonuçlar veriyor. Bitkilerle doğal tedavi yöntemine son derece önem veren Rus tıp dünyası, bu formülü yüzlerce yıldır kullanıyor ve son derece başarılı sonuçlar elde ediyor. Limon suyu ve sarımsakla yapılan karışım, damar sertlikleri, damar yağlanması, damar tıkanıklıkları ve tansiyon gibi sorunları kalıcı olarak ortadan kaldırıyor.

Türkiye’deki bazı doktorlar da hastalarına bu formülü öneriyor.

EVİNİZDE KENDİNİZ YAPABİLİRSİNİZ!

– 2 Litre hiç su katılmamış sıkılmış saf limon suyu

– 40 diş soyulmuş ve ezilmiş sarımsak (Mümkünse Anadolu’da yetiştirilmiş ithal olmayan sarımsaklardan)

– Ağzı sıkı kapanan 2 litrelik kavanoz (2 litrelik pet şişeler de kullanılabilir)güneş ve gün ışığı görmemesi için dışına alüminyum folyo kapatın.

HAZIRLANIŞI

2 Litrelik kavanoz ya da pet şişeyi dolduracak kadar limon satın alın. Limonların suyunu iyice sıkıp şişeye doldurun. Soyulmuş 40 diş orta boy sarımsağı yıkamadan ve ezerek limonun içine atıp şişenin kapağını sıkıca kapatın. 25 gün boyunca normal ılık bir yerde tutun ve her gün birkaç kez çalkalayın. Yaklaşık 25 gün sonra sarımsakların limon suyunun içinde eridiğini göreceksiniz.

25 gün sonra hazır hale gelen karışımdan her sabah kahvaltıdan yarım saat önce yarım çay bardağı için. Bunu hergün düzenli olarak ve mümkünse aynı saatte yapın. Bu karışımın içine asla başka bir madde (şeker, tuz, tatlandırıcı vs. katmayın)

YÜZDE 100 KANITLANMIŞ FAYDALARI

1- Tüm damar iltihaplarını (vasküler) tedavi ediyor, tıkanan damarları açıyor, damar sertliklerini ve hipertansiyonu

önlüyor.

2- Kolesterol ve lipidi düşürüyor, zararlı yağların yakılmasını sağlıyor, kilo verdiriyor (bazal metabolizmayı hızlandırıp yağların yakılmasını sağladığı için iştahı açıyor.), vücuttaki şeker oranını dengeliyor, pankreasin yenilemesini sağlıyor.

3- Böbrek ve safra taşlarını eritiyor, idrar söktürüyor, vücuttaki şişkinliği yok ediyor ve dokularda ödem oluşmasını engelliyor.

4- Helycobeacter pylori adlı ülser mikrobunu öldürerek mide ve oniki parmak bağırsağı ülserinin kesin tedavisini

yapıyor.

5- Tüm romatizmal iltihabi önleyor, her tür romatizmal ağrıları dindiriyor, kireçlenmeyi önlüyor, eklem yüzeylerinin

yenilenmesini sağlıyor ve her türlü ağrıyı kesiyor.

6- Beyin hücreleri ve tüm sinir sistemlerini yeniliyor, sinirdeki aksiyon potansiyelini düzenleyip ileri-refleks hızını artırıyor, felç ve inme riskini azaltıyor.

7- Vücudun bağışıklık sistemini son derece mükemmel hale getiriyor ve her türlü alerjiyi, özellikle de damarsal kökenli ve strese bağlı cilt alerjilerini kökünden engelliyor. Kanser oluşumlarına karşı tüm vücudu koruyor.

Dipnot: Kan inceltici kullananlar “dr danışmadan” denemesin,düşük tansiyon problemi olanlar çok dikkat etmeli…

Bir önceki yazımız olan Zencefilli, narlı formüllerle gribe meydan okuyun başlıklı makalemizde Aşı, burun ve diyet hakkında bilgiler verilmektedir.

Sağlıklı Yaşam

Grip Aşısı Olmak İçin Geç mi?

9 Kasım 2013

Türkiye genelinde bir süredir etkili olan grip salgınından korunmak için özellikle risk grubunda yer alanların aşılanması gerektiği bildirildi.

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İftihar Köksal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, geçen yılla kıyaslandığında ciddi grip salgını yaşandığını, özellikle son 15-20 gündür vaka sayısında büyük artış gözlendiğini söyledi.

Grip virüsünün yol açtığı salgının giderek artacağını, çünkü her gün polikliniklere gelen vaka sayısının arttığını ifade eden Köksal, “H3N2 virüsü, geçen yıllar çok korkulan H1N1, yani domuz gribinden biraz farklı. Bu, domuz gribinin majör, yani küçük bir değişime uğramış variant hali ama inanın geçen seneki griplere göre, hatta domuz gribinden bile daha ağır ve uzamış klinik seyir izliyor” dedi.

Köksal, grip virüslerinin insanları hastalandırma kapasitesinin çok yüksek olduğunu ve solunum yolu hücrelerine tutunduklarını, sonra da hastalık yapıcı maddelerini aktararak solunum yollarında ciddi hastalıklara yol açtığını anlatarak, şunları söyledi: “H3N2 virüsü oldukça ağır klinik tablo ortaya çıkarmaktadır. Özellikle çocuklar ve yaşlıları etkileyen hastalık, başlangıç olarak diğer grip türlerinden pek farklı değil.

Halsizlik, yüksek ateş ve boğazda yanma ilk belirtiler

Hastalık etkeni virüsün kolayca alt solunum yollarına inerek akciğerleri etkilediğini vurgulayan Köksal, şöyle devam etti:

“Özellikle de risk grubunda olan yaşlılar, şeker, kalp, akciğer ve kanser hastaları ile çocuklar, gebeler, sigara içenler ve aşırı alkol tüketenlerde hastalık biraz daha ağır seyrediyor. En korktuğumuz nokta akciğerlerin etkilenmesi çünkü grip çok ağır seyirli zatürredir ve ölüme kadar gidebilir. Bunun için uzamış belirtileri olan hastaların kendi kendilerine ilaç almaksızın mutlaka sağlık kuruluşuna başvurmaları gerekir.”

Hastaneye müracaatta yüzde 20-30 oranında artış yaşandı

Köksal, gribin tedavisi olan ve korunulabilen hastalık olduğuna dikkati çekerek, “Tedavide kesinlikle antibiyotik kullanılmaması gerekiyor. Antibiyotiklerin bir etkisi olmadığı gibi ileride gelişebilecek komplikasyonlarda direnç gelişmiş olacağı için tercih edebileceğimiz antibiyotik kalmayacak. İlk 48 saat içinde antiviral ilaçların alınması, hastalığın klinik seyrini ciddi oranda etkilemekte ve iyileştirmektedir” diye konuştu. Gribin bu kadar yaygın görülmemesi gerektiğine işaret eden Köksal, şunları kaydetti:

“Geçen seneki aşılama oranları ile bu sene ki oranlara baktığımda yüzde yüze yakın düşüş olduğunu görüyorum. Bu çok önemli bir nokta. Geçen yıl domuz gribinden korkulduğu için büyük bir kesimi rahatlıkla aşıladık ama bu sene sanki domuz gribi bitti başka da grip olmayacak gibi, bırakın normal insanları risk grubunu oluşturan, beraberinde de altta yatan başka hastalığı olan kişilerin dahi öykülerini aldığımızda aşılanmadıklarını üzülerek öğrenmiş bulunuyoruz. Hala geç değil, aşılanmamış, özellikle risk grubunu oluşturan grupların mutlaka aşılarını yaptırması gerekiyor.”

Grip mevsimi boyunca aşı yapılabilir

Köksal, hastaneye müracaatta yüzde 20-30 oranında artış yaşandığını dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Grip solunum yoluyla bulaşan bir hastalıktır. Sosyal öpüşme, tokalaşma gibi davranışlar bulaşmaya yol açabilir. Onun için ellerin sık sık yıkanması, hasta olanların mümkünse maske takarak iş yerine ya da okula gitmeleri basit korunma yollarıdır. Ellere değil de bükülen kolun iç kısmına hapşırılması, ellerin temiz kalması açısından bir parça önem arz etmektedir. Ellerini sık yıkama şansı olmayanlar, dezenfektan ürünleri kullanabilirler. Yarıyıl tatilinin geliyor olması, hastalığın yayılma hızını biraz düşürecektir ama şu anda hastalık pik noktasına gelmedi, artarak devam ediyor.”

Kimler grip aşısı yaptırmalı?

6 ay-18 yaş arası çocuklar ve gençler

Kronik akciğer hastalığı olanlar ( Kronik bronşit, Astım vb.)

Bütün kalp damar hastaları (Yalnızca Hipertansiyonu olan hastalaarda mutlak zorunlu değildir)

Kronik böbrek, karaciğer hastalığı ve şeker gibi metabolik hastalığı olanlar

Vücudu savunma sistemini zayıflatan kortizon veya immunsupresif denilen ilaçları kullananlar

AIDS, kanser gibi vücudu direncini düşüren hastalığı olanlar

Solunum sistemi çalışmasını bozan akciğer dışı hastalığı olanlar (Omurilik felçlileri, kas ve sinir sistemi hastalığı olanlar)

Huzurevi ve bakımevinde kalanlar

Hamileliğinde 3 ayı tamamlayan tüm hamileler

Grip sezonu (sonbahar ve kış) hamile kalma olasılığı olanlar

50 yaş üstü erişkinler

Sağlık personeli ve itfaiye polis gibi önemli, yaygın kamu hizmeti yapanlar

Gri aşısını kimler yaptıramaz?

Piyasada ölü virüslerle yapılan ‘Split inaktif’ denilen aşı yaygındır ve güvenle yapılabilir. Zayıflatılmış virüslerle yapılan ve burundan sprey şeklinde verilen canlı aşılar ise doktora danışılmadan yapılmamalıdır. Bu aşılar bazı gruplara yapılmamaktadır. Bu gruplar şu şekilde sıralanabilir:

Yumurtaya ciddi alerjisi olanlar

Daha önce grip aşısına alerjik reaksiyon gösterenler

Grip aşısından 6 ay sonraya kadar olan dönemde Guillan Barre denilen kas hastalığı geçirmiş olanlar

6 aydan küçük çocuklar

Ateşli hastalık geçirenler (Ateşli hastalık tamamen düzelene kadar aşı yapılmaz)

 

Bir önceki yazımız olan Doktorlar da hastalarına bu formülü öneriyor… başlıklı makalemizde beslenme, bitki ve cinsellik hakkında bilgiler verilmektedir.