Dünya Sağlık Örgütü tarafından yapılan “Şişmanlık” tanımı
Dünya sağlık örgütü şişmalığı mutlaka tedavi edilmesi gereken bir hastalık olarak tanımlamaktadır. Bu öylesine önemli bir rahatsızlık ki kişinin vücudunda bir sorunu beraberinde getiren, kişinin ömrünün kısalmasına neden olan ve yaşadığı sürece kişinin yaşam kalitesini düşüren kronik bir rahatsızlıktır.
Şişmanlık hastalığının vücutta oluşturduğu komplikasyonlar nelerdir ?
Şimanlığı öncelikli olarak bir hastalık olarak görmek ve bu durumdan kurtulmak için çaba sarfetmek oldukça önemlidir. Bilinçli bir insan bu hastalıktan kurtulmanın yollarını aramalı ve bu hastalığın uzmanı olan diyetisyenlerle iletişime geçmelidir. Bu durumun vücutta yarattığı rahatsızlıklar ise;
– Kalp ve damar hastalıkları
– Şeker hastalıkları
– Hiper tansiyon
– Solunum rahatsızlıkları
– Bir takım kanser riskleri
– Karaciğer yağlanması
– Eklem rahatsızlıkları
– Adet düzensizlikleri
– Hipertansiyon rahatsızlıkları
– Kısırlık
şeklinde sıralanabilir. Bunun yanında bilinmeyen bir çok etkisi de görülebilir.
Şişmanlık ve kilo problemleri çağımızın önemli hastalıklarından birisidir
Şişmanlık günümüzün önemli problemlerinden biridir ve herkes en az bir kere diyet girişiminde bulunmuştur. Neden bu kadar popülerdir ? diye soracak olursak hangi televizyon kanalını açarsanız açan, hangi radyo programını açarsanız açın, hangi gazete veya dergiyi açarsanız açın mutlaka bununla ilgili bir söylentiye denk gelirsiniz. Siz kendinizden de pay biçin hangimiz lafı dönüp dolaşıp kilolara getirmiyoruz ki sonra bir heves başlıyoruz diyet programına bu kadar hayatımızın içerisinde olduğundan dolayı mutlaka bu kadar popüler oluyor.
Gazetelere aldanmayın
Gazetelerde diyet programlarını görüyoruz. Bu diyet programlarını mutlaka uyguladığımız oluyor. Genel itibari ile ilkeler benzer olmakla birlikte, bu diyetler yanlızca ve yanlızca diyetisyen kontrolünde kişiye özel olarak uygulanması gerekir. Birisinde olumlu etkiler yaratan diyet programı bir başkasında yıkıcı etkiler yaratabilir. Metabolizma da tıpkı parmak izi gibidir. Herkesin metabolizması kişiye özeldir. Bu etkiler ancak bir takım testler yapılarak öğrenilebilir.
Diyetisyenin önemi
Diyet programları ancak bir diyetisyen tarafından kişiye özel olarak uygulanabilir. Diyetisyenler aldıkları eğitim sayesinde kişinin metabolizmasına uygun diyet programları çıkaracak ve bu diyet programarının kişinin yaşam biçimi yani sağlıklı beslenme programı olarak kişinin hayatına empoze edebilecektir.
Uygulanan zayıflama diyetlerindeki amaç vücut için besin gereksinimlerinin sağlanması iken bir başka amaç ise yapılacak olan fiziksel aktivitelerle enerji harcanımının arttırılmasıdır. Günlük olarak vücut için yeterli olan enerjinin alınması diyet programlarının en önemli noktasıdır. Alınacak enerjinin kısıtlanması obezite ile olan en büyük savaşlardan birisidir. Fakat bu durum popüler gazeteler ve televizyonlar tarafından bilinçsizce uygulanan hızlı kilo kaybını sağlayan ve bilimsel bir etkisi olmayan diyetleri insanlara sunarak insanlarda bir takım rahatsızlıklara neden olmaktadır.
Diyet bir program değil yaşam tarzıdır
Diyet programları kişinin yaşına, cinsiyetine, boyuna, vücut ağırlığına, beslenme alışkanlıklarına vb. bir çok etkiye göre belirlenir. Aynı diyeti hem erkek hemde bayan uygulayabilir mi ? Bu ne kadar mantıksız bir yaklaşım olabilir değil mi ? Sizde biraz düşündüğünüzde televizyonlarda yada haber küpülerinde verilen diyet programlarının ne kadar anlamsız olduğunu anlamanız zor olmasa gerek.. Diyet programı besinlerdeki enerjilerin hesaplandığı ve kişiye bir anda değil yavaş yavaş kilo verdiren bu programları program olmaktan çıkarıp kişiye bir yaşam tarzı olarak sunulması gerekmektedir.
Bilimsel olmayan diyetler
Ayırma Diyetleri
Ayırma diyetleri; Aynı öğün sırasında protein ve karbonhidrat besinlerinin yenilmemesi ilkesine dayanmaktadır. Uygulanan bu diyet sonrasında verilen kilolar diyetin bırakılması ile beraber çok hızlı bir şekilde geri alınmaktadır. Bunun en büyük nedeni ise Türk mutfağıdır. Türk mutfağında var olan besin kaynakları dolmalar, mantı, börekler vb. protein ve karbonhidratlı besinlerin aynı anda tüketilmesi demektir. Bu diyetin akıl almaz bir yanı ise süt ve süt ürünlerinin içerisinde protein ve karbonhidratlı besinler beraber bulunmaktadır. Bu diyetin mantığına göre bu ürünlerin tüketilmemesi gerekir. Bu durum ise kemik yıkımını beraberinde getireceği için vücudumuz için son derece sakıncalıdır.
Karbohidrat Diyetleri
Diyet içerisinde günlük olarak öngörülen besinler karbonidrat değerlerine göre puanlandırılarak bir program yapılmaktadır. Bu programlara göre tüketilecek besin kaynakları günlük olarak 60 gram karbonhidrat içermelidir. Bu programlarda enerji ise ağırlıklı olarak proteinlerden sağlanmaktadır. Bilinmesi gereken ise proteinlerin ağırlık olduğu ve karbonhidratların sınırlandırıldığı beslenme programlarında karaciğer ve böbrek rahatsızlıkları mutlaka görülecektir. Bu tür diyetlerde yeterli ve dengeli beslenme şekli kişiye kazandırılamadığı için verilecek kilolarda kesinlikle kalıcı olmayacaktır.
Ketojenik Diyetler
Ketojenik diyetler günlük olarak karbonhidrat alımının ve bu nedenden dolayı kanda keton cisimlerinin artmasına neden olan bir diyet programıdır. Bu tür diyetler beslenme yönünden ve sağlık açısından son derece zararlı ve uzak durulması gereken diyetlerdir. Bu diyet programı çok hızlı kilo kaybına neden olurlar. Fakat bu kilo kaybının asıl temeli su dur. Vücuttaki suyun atılması ile kişi kilo verdiğini zanneder fakat aşırı su atılımı vücutta asit – baz dengesini bozarak beyne zarar verilmesine neden olur. Verilen kilolar ise diyetin bırakılması ile çok daha fazla alınarak kişinin hem vücut hemde ruh sağlığını bozmaktadır.
Kan Grubu Diyetleri
Bu diyetleri de uydurulmuş diyetler arasında koyabiliriz. Yapılan araştırmalarla anlaşılmıştır ki kan değerleri ile zayıflama diyetleri arasında herhangi bir ilişki bulunamamıştır. Diyetteki kurallar göz önüne alındığında bazı kan grubuna sahip olan kişiler bir takım besinleri kullanmazlar. Örnek olarak siz A kan grubuna sahipseniz et tüketemezsiniz, 0 kan grubuna sahip olan kişiler süt ve süt ürünlerini tüketemezler. Fakat bu besin gruplarının eksikliği vücutta inanılmaz sağlık sorunlarını beraberinde gtirmektedir. Mutlaka bu tür uydurma diyetlerden uzak durulması gerekir.
Düşük kalorili diyetler
Hızla ağırlık kaybına neden olan bu diyetlerde temel amaç vücut ağırlığının kilogram başına 0 kkal/gün enerji sağlamasıdır. Bu diyetlerdeki vücut kaybının çok hızlı bir şekilde azalması yağsız vücut kitlesinin azalmasına, bazal metabolizma hızının azalmasına, kaybedilen ağırlıklarının daha sonra korunamamasına ve vücut değerlerinin düşerek diyetin ölümle sonuçlanabilmesine neden olabilmektedir.
Bir önceki yazımız olan Diyet Böyle Yapılmaz hakkında bilgiler verilmektedir.
İlk Soruyu Siz Sorun